Haber ve Yayınlar
Vekalet Alacağında Görevli Mahkeme
Asliye Hukuk Mahkemesi’nin hangi davalarda görevli olduğu 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda açıkça düzenlenmiştir.
6100 sayılı HMK’nın 2. Maddesi:
“(1) Dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesidir.
(2) Bu Kanunda ve diğer kanunlarda aksine düzenleme bulunmadıkça, asliye hukuk mahkemesi diğer dava ve işler bakımından da görevlidir.” hükmüne havidir.
Tüketici Mahkemesi’nin görev alanına giren dava konuları da yine kanunda açıkça düzenlenmiştir.
6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunu’nun 73. Maddesinde:
“(1) Tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemeleri görevlidir. …” ifadelerine yer verilmiştir. Tüketici ve tüketici işlemini açıklamak gerekirse;
Söz konusu kavramlar 6502 sayılı kanunun 2. Maddesinde;
“… k) Tüketici: Ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi,
l) Tüketici işlemi: Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi, … ifade eder.” şeklinde tanımlanmıştır.
Avukatlık sözleşmesi vekalet sözleşmesinin bir türü niteliğinde olup bizzat vekalet/eser/hizmet sözleşmesi değildir.
Bu sebeple avukat ile iş sahibi arasındaki ilişkinin 6502 sayılı kanunda düzenlenen tüketici işlemi olarak kabulü mümkün değildir.
Avukatın asli edimi olarak kabul edilen hukuki yardım kanunda;
“Alışverişe konu olan; taşınır eşya, konut veya tatil amaçlı taşınmaz mallar ile elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri her türlü gayri maddi mallar” şeklinde tanımlanan mal,
“Bir ücret veya menfaat karşılığında yapılan ya da yapılması taahhüt edilen mal sağlama dışındaki her türlü tüketici işleminin konusu” şeklinde tanımlanan hizmet kavramlarına da karşılık gelmemektedir.
Nitekim avukat, mesleki faaliyetini icra ederken iş sahibine karşı mal ve hizmet sunmamakta, 1136 sayılı kanunda özel olarak belirtildiği şekilde hukuki bilgi ve tecrübelerini adalet hizmetine ve kişilerin yararlanmasına tahsis ederek iş sahibine karşı hukuki yardımda bulunmaktadır.
İş sahibi de, avukata karşı avukatlık sözleşmesi gereği 6502 sayılı kanunda düzenlenen tüketici sıfatına haiz değildir.
SONUÇ:
Tüm hususlar dikkate alındığında anlaşılacağı üzere, avukatlık sözleşmesi gereği avukatın vekalet ücreti alacağı davalarında görevli mahkeme Tüketici Mahkemesi olmayıp, hiç kuşkusuz Asliye Hukuk Mahkemesi’dir.
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’nin 4. Hukuk Dairesi 2017/1233 esas, 2017/993 karar sayılı ve 07.07.2017 tarihli ilamında:
Dava, davacı avukat tarafından açılan vekalet ücreti alacağının tahsili istemine ilişkindir. Davacı, davalıyı vekili olarak temsil ettiğini, ancak vekalet ücretini alamadığını ileri sürerek, ücret alacağının tahsili için eldeki davayı açmıştır.
Uyuşmazlık, taraflar arasındaki avukatlık sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Mahkemece de belirtildiği üzere; avukatlık sözleşmesinde avukatın görevinin yargının kurucu unsuru olan ve bağımsız savunmayı temsil eden yargısal bir faaliyet olduğu, avukatın, mal ve hizmet piyasalarında faaliyet gösteren ve hizmet sunan “satıcı”, “sağlayıcı”, “girişimci” sıfatında bulunmadığı,
Yine sözleşmenin diğer tarafı olan “müvekkil”in, Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 3/1-k maddesindeki “tüketici” tanımına uymadığı, sözleşmenin bir “tüketici işlemi” olarak kabulünün mümkün olmadığı,
Avukatlık Kanunu’nda düzenlenmiş olan avukatlık sözleşmesinin, Türk Borçlar Kanunu’nda düzenlenmiş olan vekalet sözleşmesinden farklı ve ayrı bir sözleşme türü olması ve bu sözleşmenin niteliği gereğince 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamında bulunduğu kabul edilemeyeceğinden,”
şeklinde ifade edilmiş ve görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu belirtilmiştir.